Teknoloji

Uzman isim gerçeği ortaya çıkardı! HAARP depremi tetikler mi? Yoksa manevi bir savaş mı?

Haber7 – ÖZEL

TR Anten Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Lokman Kuzu, Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli’nin konuğu oldu. Merak edilen pek çok konu hakkında açıklamalarda bulunan Kuzu, özellikle Kahramanmaraş depremleri ve Hawaii’de yaşanan büyük yangınların ardından HAARP argümanları hakkında merak edilen soruyu yanıtladı.

Bilindiği üzere 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depreminden kısa süre önce ABD silahlı kuvvetlerine ait USS Nitze gemisi İstanbul’a gelmişti. Bu geminin gelişinden birkaç gün sonra büyük depremler meydana gelmesi birçok komplo teorisinin oluşmasına neden oldu. Bazı kişiler, sarsıntıların ABD gemisindeki HAARP teknolojisi tarafından tetiklendiğini iddia etti.

prof. Dr.Lokman KuzuDeprem ve yangınların HAARP’tan kaynaklandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, böyle bir komplo teorisinin doğru olamayacağını söyledi.

İşte TR Anten Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Lokman Kuzu ile yaptığımız röportajdan o bölüm…

HAARP İLE DEPREM MÜMKÜN MÜ?

Deprem sırasında da çok tartışılan bir sorun vardı. HAARP teknolojisinin depremi tetiklediğine dair komplo teorileri üretildi. Örneğin son yangınlarda yangınların lazerlerle çıkarıldığı yönünde komplo teorileri üretildi. Bunlar gerçekten komplo teorileri mi yoksa yapılabilir mi?

Dün bir görüntüyle karşılaştım. Evet konunun uzmanı değilim. Kişiyi tanımıyorum, adını yazmamışlar. Elon Musk’un Starlink uydularının lazerlerle yangın çıkardığını ancak uçtuğunu iddia ediyor. Üzerinde öyle bir şey yok. Bu kadar görev yükü olsa da altından kalkamazdı. Yani sonuçta bu lazer 800 kilometrelik bir uydu lazerini tutacak ve dünyayı yakacak. Dolayısıyla böyle bir şeyin olması mümkün değil. Bu RF sinyali her zaman bu şekilde birikmez, yayılır.

Şu anki teknolojiyle böyle bir şey mümkün değil mi?

Mümkün değil.

Peki HARP teknolojisi nedir?

HAARP dediğimiz şey geçmişte başladı. 2000’li yıllarda Alaska’daki bir üniversiteye devredilen bir proje. Yüksek güçlü düz iyonosfer tabakasının sıçrama özelliği kullanılmaktadır. Büyütme özelliği kullanılmaktadır. Normal sinyal 600 kilometre yol kat ettiğinde zaten pikowattlara ulaşıyor. Tekrar büyüttüğünüzde milyon kere büyütseniz de yine en fazla 100 watt olacaktır. Tekrar düşmek yerine tekrar pikowattlara düşüyor. Bu anlamsız. Bu tür bir depremi orada bırakın, camlar hareket edecektir. Başka bir şey söylemiyorum. Bunu makalelerimden birinde yazmıştım. HAARP ile bir bardağı oradan oraya taşıyın. Bu çok açık. Konutlarda kullandığımız mikrodalganın içerisinde 600 watt var. Doktor pozisyonum. Dönen motoru iptal edin ve suya ne olacağını görün. Su hareket ediyor mu? Yani böyle bir şey yok. Sarsıntı dediğiniz olayda milyonlarca joule’den oluşan bir güç dalgası açığa çıkar. Yani onu yaratma şansınız sıfırdır. İnsanoğlu bu kadar enerjiyi elde edemez. Mümkün değil. Ve yerin 5-10-20 kilometre altında olan bir şey. Dolayısıyla bu mümkün değil. THOR Projesi vardı. İşte başlıyoruz, sopaları atalım. Böyle bir projenin 2000’li yılların başında tamamlandığını biliyorum. Bu da mümkün değil. Böylece atmosfere girecek. Uzaydan fırlatılacak. Atmosfere giren her şey çok çabuk girer ama aslında yanar. Diyelim ki çubuklar yanmadı. Yere düşse bile beş kilometre aşağıya nasıl inecek? İnse bile oradaki beş kilometre boyunca hiç yavaşlamaz mı?

Bence çok kolay. Yani sıradan insanlar bunu düşünebilse bile. Yani mühendis olmasanız bile, bu şekilde düşünüyorsanız bile bu tür bir enerjinin ortaya çıkma ihtimali sıfıra yakındır. Bunlar denendi. Örnek yok. Bugün Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş var. Eğer böyle bir şey olsaydı Rusya’nın altını üstüne getirirdim. Eğer bu tür bir teknolojiye sahip olsaydım, her zaman orayı ve orayı berbat ederdim. Böylece adamın ekonomisini bitireceğim. Yani böyle bir şey yok. Öyle olsa Amerika bunu kullanmaz mıydı? Ve konunun uzmanı olmayan kişiler çıkıp ortalığı karıştırıyor. Ne yazık ki basında popüler oluyor. Herkes de konuşuyor. En büyük sorunumuz okuma sorunudur. Bu yüzden yavaş yavaş okuyoruz. Çok az araştırma yapıyoruz. İnternette her şeyi bulabileceğimizi düşünüyoruz. Özellikle yeni nesil ve onun gibi bir şey. Her şeyi internette bulacağını sanıyor. Anten teorisini öğretiyorum. Fen ve teknoloji dersleri veriyorum. Bu öğrenciler internette her şeyi bulabileceklerini düşünüyorlar. Bart bunu kullanıyor, ChatGPT bunu kullanıyor. Orada bulacağını düşünüyor. Senden daha akıllı bir şey değil. Hatta ChatGPT’ye bir bilmece bile sordum. İngilizce sordum, bilmiyordu. Aslında beklediğim şey buydu. Yani bunlar daha da ilerlese bile insan zekasını geçme ihtimali sıfırdır. Çok net söylüyorum. Hızlı bir işlem yapar. Bazı konularda avantaj getirebilir. Ama hâlâ çok uzakta.

TAM RÖPORTAJ

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu